Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), son dönemde hızla yayılan maymun çiçeği virüsü ile mücadelede önemli bir karar aldı. DSÖ, kitlesel aşılama yerine, virüsün bulaştığı bölgelerde "hedefli aşılama" yapılmasını önerdi. DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, virüsün yayılmasını durdurmanın Covid-19'a göre daha kolay olduğunu belirterek, dünya genelinde "yeni bir pandemi süreci başlayabilir mi?" sorusuna açıklık getirdi.
Uluslararası Öneme Sahip Halk Sağlığı Acil Durumu İlan Edildi
Geçtiğimiz hafta, DSÖ maymun çiçeği virüsünü "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu" olarak ilan etti. Harris, virüsün iki genetik türü bulunduğunu ve özellikle Klad 1b olarak adlandırılan türün hızla yayılmasının endişe yarattığını ifade etti. Bu türün, özellikle çocuklar arasında yüksek bir ölüm oranına sahip olduğunu vurguladı.
Hedefli Aşılama ve Fiziksel Temasla Bulaşma Riski
DSÖ, maymun çiçeği virüsüne karşı kitlesel aşılamayı önermiyor. Bunun yerine, virüsün yoğun olarak görüldüğü bölgelerde hedefli aşılama yapılması gerektiğini belirtiyor. Çiçek hastalığı için geliştirilen aşıların, maymun çiçeğine karşı etkili olduğu ve özellikle temas sonrasında bu aşıların yapılması gerektiği vurgulandı. Harris, hastalığın esasen yakın fiziksel temas yoluyla yayıldığını ve bu nedenle yayılmanın kontrol altına alınmasının Covid-19'a göre daha kolay olduğunu ifade etti.
Pandemiye Dönüşme Riski Var mı?
Harris, maymun çiçeği virüsünün Covid-19 gibi bir pandemiye dönüşme ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Covid-19 hava yoluyla bulaşırken, maymun çiçeği esasen fiziksel temas yoluyla yayılıyor. Harris, "Bu aktif bir virüs, ancak kimin hasta olduğunu bildiğiniz, iyi bir temas ve izolasyon takibi yaptığınız sürece oldukça kolay bir şekilde durdurulabilir. Dolayısıyla salgın nedeniyle bir kapanmaya ihtiyaç yok." dedi.
Maymun Çiçeği Virüsünün Etkileri ve Önlemler
Harris, küçük çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin maymun çiçeği virüsüne karşı daha savunmasız olduğunu ve bu grupların hastalığı daha ağır geçirebileceğini belirtti. Ayrıca, virüsün yayılmasını engellemek için ülkelerin vaka raporlarında şeffaf olmalarının önemine dikkat çekti.